12 yıllık kesintisiz eğitim sistemi ikinci 4 Yıl : Ortaokul

Giriş: Atanamayan öğretmenler sorunu

12 yıllık kesintisiz eğitim 1. bölüm     12 yıllık kesintisiz eğitim 2. bölüm

2012-2013 eğitim-öğretim yılından önce 3 yıl olan ilkokul eğitimi , yapılan düzenlemeyle 4 yıla çıkarılmış oldu. Bu düzenlemenin ardında branş öğretmeni atamalarında sayıyı arttırabilmek olduğunu unutmamak lazım. Çünkü eğitim sisteminde yapılan her düzenlemenin ülkemizin geleceği olan çocuklara odaklı olduğunu sanmanızı istemem.

Yanlış uygulamalarla arttırılan Eğitim Fakülteleri ve kontenjanları ile Fen Edebiyat Fakültesi mezunu arkadaşlarımızın da işsiz kalmaması için verilen Pedagojik Formasyonlar dolayısıyla 1999 - 2012 yılları arasında ülkemizde korkunç bir öğretmen birikimi yaşandı. Bazı branşlar mezun ettikleri öğretmen kadar alım yapılması sonucu sürekli erirken, bazı branşlardan mezun olan öğretmenler ise işsiz kalarak mevcut hükümetin başına bela (?!) oldular. Ve... "Atanamayan öğretmenler sorunu" diye anılan ve yanlış politikalar sonucu ortaya çıkmış bir sorunun göbeğinde buldular kendilerini.

Mevcut hükümet normalde ülke nüfusunun artışıyla örtüşmeden sayıda öğretmen alımı yaparak ve sistemi yukarıda bahsettiğim gibi revize ederek sorunu çözme yoluna gitmekte; ancak, bu çözüm yöntemlerinin kısa vadeli olduğunu belirtmek isterim. Çünkü genç nüfus artışımızdaki düşüş böyle devam ederse, son 3-4 yılda yapılmış olan 30.000-40.000 kişilik öğretmen alımları; bundan 15 yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nda NORM FAZLASI ÖĞRETMENLER SORUNU'NU ortaya çıkaracaktır.

Öğretmenlerle ilgili bu önemli dipnotu yazmadan geçmek istemedim. Şimdi 5. sınıftan başlayarak ORTAOKULLARIN durumunu inceleyelim.

Ortaokullar ve 4+4+4 Eğitim Sistemi

İkinci dört yıl

5. Sınıf ve seçmeli (seçtirmeli) ders sistemi ve taşımalı öğrencisi olan okullar:

2012-2013 eğitim - öğretim yılı itibariyle 5. sınıflardan başlanarak 4+4+4 sistemi ortaokullarda da uygulanmaya başlandı. Yapılan en önemli değişiklikler seçmeli derslerin getirilmesi ve haftalık ders saatinin arttırılmasıydı. Haftalık 30 saat olan ders sayısı 36 saate çıkarıldı. 8 saati seçmeli, 28 saati zorunlu olan bu derslerden seçmeli olanları veli ve öğrencinin birlikte özgürce seçmeleri istendi. Ancak okullardaki öğretmen ve derslik sayıları nedeniyle SEÇMELİ ders sistemi, SEÇTİRMELİ ders sistemine dönüştü. Çünkü , örneğin okulunda DRAMA sertifikası olan öğretmeni olmayan okul müdürü bir de bu derse öğretmen bulup derslik ayarlamakla uğraşacak vakti yada isteği olmaması nedeniyle , velilere bu dersi seçmemelerini tavsiye etti. Bu noktada asla okul müdürüne kızılmaması gerektiğini hemen belirtmeliyim. Alt yapısı hazır olmayan değişikliklerle bu şekilde başa çıkmaya alışık olan okul müdürlerimiz kendilerince çözüm üretmektedirler. Burada sorumlu tutulması gereken alt yapısını hazırlamadan değişikliği yapan Milli Eğitim Bakanlığı'dır. 2012-2013 eğitim öğretim yılı Seçmeli ders çizelgesi yazının altında ek-1 tablosunda yer almaktadır. Öğrenciler burada yer alan derslerden 4 ünü seçerek , 8 saat ek derslerini tamamlamışlardır.

2013-2014 eğitim öğretim yılı itibariyle ise Seçmeli ders çizelgesinde ve saatlerinde değişiklik yapılmıştır. (Mayıs 2013) 2013-2014 eğitim öğretim yılı Seçmeli ders çizelgesi yazının altında ek-2 tablosunda yer almaktadır. Öğrenciler burada yer alan derslerden 3 ünü seçerek , 6 saat ek derslerini tamamlayacaklardır. Bu düzenlemenin nedeni bir önceki eğitim yılında zorunlu derslerden çıkarılan BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ dersinin basılı kitaplarının MEB'in elinde kalması, bu dersin öğretmenlerinin bulundukları okulda yeterli ders saatine ulaşamaması ve tüm okullarda milyonlarca lira dökülerek yapılan BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SINIF ve LABORATUARLARININ atıl hale düşmesi tehlikesinin doğmasıdır. Hal böyle olunca 1 yıl önce yapılması gereken hızlı değişiklik 1 yıl sonraya bırakılmış ve 2013-2014 eğitim öğretim yılı itibariyle seçmeli ders sayısı 3'e indirilerek, Bilişim Teknolojileri dersi tekrar zorunlu hale getirilmiştir.

Bir diğer öngörülmeyen ama yıl içinde büyük problem olan durum ise TAŞIMALI ÖĞRENCİSİ olan okullarda yaşanmıştır. Öncelikle taşımalı öğrenci nedir açıklayayım. Bir yerleşim yerinde (genelde bağımsız köy ve mahallelerde) okul yoksa yada ortaokul yoksa, oranın öğrencileri MEB tarafından en yakındaki okul yada ortaokula TAŞIMALI olarak gönderilir ve eğitim-öğretim hakkını almaları sağlanır. İlçe Milli eğitim müdürlükleri tarafından ihale yoluyla ayarlanan servis öğrencileri yerleşim yerinden alır gidecekleri okula götürür, okul çıkışında da okuldan alır ve yerleşim yerine bırakır. Okul sabahçı- öğleci eğitim yapmıyorsa, tam gün uygulaması varsa yine İlçe MEM tarafından ihale yoluyla bu öğrencilere öğle yemeği getirtilir ve evlerine gidemeyecek olan bu çocukların öğle yemeklerini yemeleri sağlanır.

6. 7. 8. Sınıfların ders sayıları ve saatleri hakkında...

Peki sistem değişikliği bu öğrencileri ve bu tür okulları nasıl etkiledi? Değişiklik sadece 5. sınıflarda başladığı için, 5. sınıfların seçmeli dersi vardı; ancak taşımalı gelen 6-7-8. sınıfların seçmeli dersi olmadığı gibi haftalık ders sayıları da halen 30 olduğu için dersleri bitmiş oldu. Bazı okullarda sayı dolayısıyla bu iki ayrı gruba ayrı servisler ayarlanamayacağı için, 6-7-8. sınıf öğrencilerinin 5. sınıflar dersten çıkana kadar beklemeleri gerekti. Başı boş beklerlerse gürültü yaptıkları için haftada 4 gün 1, 1 günde 2 ders saati olmak üzere bu öğrencilerin başına nöbetçi öğretmen dikildi. Girmeye zorunlu olmadıkları bir etüt dersine girmeye zorlandılar. Üstelik öğretmenler bu dersten herhangi bir ücret almadıkları için bazı öğretmenler bu nöbeti tuttu, bazıları tutmadı. Tabi bu uygulama her okulda yapılmadı. Bir çok okulda beklemek zorunda olan çocuklar başı boş ortalığa salınarak 5. sınıftaki arkadaşlarını beklediler. Bu da başlarına bir şey gelmesi riskini göze almaktı. Ama bu risk alındı. Bu şekilde başı boş bırakılan öğrencilerin başına bir şey gelip gelmediğiyle ilgili resmi bir kayıt yada haberle karşılaşmadık. Ancak SORUN YAŞANMADI diyebileceğimizi sanmıyorum.

Yıl içerisindeki bir diğer önemli nokta ise seçmeli derslerin öğretim programlarının çok geç yayınlanması oldu. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın web sayfasından seçmeli derslere ait bu programların hiçbirinin eğitim öğretim yılının başlangıcı olan Eylül ayında yayınlanmadığını görebilirsiniz. Bu da şöyle bir durum yarattı, her okuldaki öğretmen arkadaşım kendi kafasına göre bir uygulama yaptı: 1. Matematik yada Türkçe gibi derslerin seçmeli türevini anlatan arkadaşlar kendi dersleri ile ilgili örneklemeler ile dersi doldurdu. 2. "Program yok, ders yok" uygulaması yapıp çocukları boş bırakanlar oldu. 3. Seçmeli dersin adından yola çıkarak büyük özverilerle kendi programlarını yaratan idealist arkadaşlarım vardı. (Okuyunca siz de şok oldunuz biliyorum :( )

Zorunlu derslerin müfredatlarında bir değişiklik yapılmadı. Önümüzdeki birkaç yılda yapılmayacak gibi görünüyor.

6. sınıflar ve haftalık ders saati

2013-2014 eğitim öğretim yılı itibariyle 6. sınıflar seçmeli derslerle birlikte haftalık 35 saat ders yapacaklar. Geçen yıl olduğu gibi bunu da yaşayıp göreceğiz.

7 ve 8. sınıflar; yeni sisteme ne zaman geçecek?

7-8. sınıflar : Eski sistemde eğitime devam etmekteler. 2014-2015 eğitim öğretim yılında 7. sınıfların, 2015-2016 eğitim öğretim yılında da 8. sınıfların programları değiştirilecek. Böylelikle 4+4+4'e tam geçiş yapılmış olacak.

SBS (Liselere giriş sınavı) yerine nasıl bir sistem uygulanacak?

SBS diye adlandırılan liselere giriş sınavı 2013-1014 yılı itibariyle yapılmayacak. Öğrencilerin liselere nasıl geçiş yapacağını netleştiği zaman ayrıntılı bir yazıda sizlere aktarmaya çalışırım. Şu an o kısım muğlak açıkçası.

Okullarda Bilgisayarlı Eğitim ve Fatih Projesi

Gelelim bir diğer önemli konuya ; Okullarda Bilgisayarlı Eğitim ve Fatih Projesi; Hepimizin haberlerden takip ettiğimiz üzere, pilot okullarda geçtiğimiz eğitim öğretim yılında uygulanmaya başlayan Fatih Projesi'nin başlangıcı çok şaşalı oldu. Ancak başlangıçtan sonra durumla ilgili pek haber alamadık. Durumu kendi bakış açımdan özetleyeyim. Projeye pilot seçilen okulların tüm sınıflarına birbiriyle uyumlu akıllı tahtalar takıldı, tüm öğrenci ve öğretmenlere de ortak yazılım dilleri ile birbiriyle bağlantı kuran tablet bilgisayarlar dağıtıldı. Bu okulların öğretmen ve öğrencileri eğitimden geçirildi diye duyumlar aldık. Zaten eğitim almadan kullanmaları mümkün olmazdı diye düşünüyorum. Burada sormamız gereken sorular "Uygulama neden Fen Liseleri, Anadolu Liseleri ... gibi zaten öğrencilerin başarılı olduğu okullarda başlatıldı? Uygulama neden bir balon gibi medyaya şişirilerek lanse edildi ama yıl sonunda başarısı yada başarısızlığı ile ilgili hiç bilgi verilmedi? Bırakın klavye kullanmayı, defter kalemi kullanmakta ve bulmakta sorun yaşayan , ailesi belli rakamların üstünde maaşlar alamayan yurdum genci bu uygulama ile karşılaşınca ne olacak? Yıllarını öğretmenliğe vermiş ancak teknoloji ile çok barışık olmayan öğretmen arkadaşlarımız zehir gibi öğrencilerinin karşısında bu teknoloji ile imtihan vermek zorunda mı? " İnanın kendime dur demesem bu sorular silsilesi uzar , gider.

Akıllı okullar, akıllı tahta ve tablet bilgisayarlarla eğitim hakkında

Ben AKILLI OKUL tabir edilen, tüm sınıflarında akıllı tahtaların ve internetin var olduğu (Fatih Projesi dahilinde olmayan) bir okulda öğretmenlik (Fen Bilimleri) yapıyorum ve bu sistemden memnunum. Çünkü öğrencilerimin elinde tablet değil defter var. Merak ettiğimiz bilim adamının hikayesini Wikipedi'den hemen okuyoruz, ancak sorularımızı deftere yazarak çözüyoruz. Laboratuarımızda bulunmayan malzemelerle yapılmış bir deneyi Youtube'dan izliyoruz, ancak deneyden çıkarımlarımızı defterimize yazıyoruz. Çünkü beyin çok yönlü tekrarlarla öğrendiklerini daha iyi depolar. Sadece tablet ve akıllı tahta ekranına bakarak öğrenilenlerin kalıcı olacağına inanmıyorum. Kurban bayramından sonra komşularının danasının gözünü getiriyor öğrencilerim kesip inceliyoruz, sizce tablet ekranındaki göz modeli kesilen göz kadar eğitici olabilir mi? "Tablet varken de kesin Öğretmenim." diyebilirsiniz. Ben kendimi baz almıyorum kusura bakmayın. Tablet yokken kesmeyen, tablet varken iyice onun arkasına sığınacak benim endişem bu. Bu ülkede 700.000 öğretmen var. Hangisini , nasıl ders işlediği yönünde denetleyebiliyor MEB? "Tabletleri denetler." diyebilirsiniz. Hepimiz uygulama yaygınlaştırılırsa şayet göreceğiz, neyin nasıl işleyeceğini.

Benim şahsi fikrim AKILLI OKULLARA, FATİH PROJELERİNE de elbet ihtiyaç var; ama asıl ihtiyaç AKILLI ÖĞRETMEN ve AKILLI ÖĞRENCİ'dir. 1. Dünya ülkelerinde faydalı görülmediği için çoktan terk edilmiş yöntemlere bel bağlamak yerine, kendi yöntemlerimizi geliştirmeliyiz. Eğitim ve öğretim bir merkezden yönetilmelidir, belirleyiciler olmalıdır; ancak öğretmenler bulundukları yerdeki öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal ihtiyaçlarına göre kendi yöntemlerini geliştirebilecek yeterlilikte olmalıdır.

Öğrencileri derse çekmek için, günceli yakalamak için sınıflarda AKILLI TAHTA büyük ölçüde gereklidir. Ancak olmazsa eğitim-öğretim yapılamazmış gibi davranmak o tür sistemlerde eğitim almamış diğer tüm insanlara haksızlıktır bence.

Görüldüğü gibi eğitim ve öğretim çok önemli konular, asla şansa bırakılamaz. Benim bu iki yazıda anlattıklarım sadece aklıma gelenler ve özetlediklerim. Bu konular üzerine üniversitelerin eğitim fakültelerinin ve sosyoloji bölümlerinin mutlaka kapsamlı araştırmalar yapmaları tezler hazırlamaları gerekir. Benim şahsi fikirlerime ve kişisel tecrübelerime dayanan bu yazılar eğitim-öğretimle ilgili fikirlerinizde ve bilgilerinizde bir değişikliğe yol açtıysa ne mutlu bana. Şimdilik bu kadar. Hoşçakalın

12 yıllık kesintisiz eğitim 1. bölüm

Bunlar da ilginizi çekebilir
Üniversite yerleştirme sonuçları
MEB TEOG kontenjan listesi ve yüzdelik dilimler
MEB TEOG 2. Dönem Sınavları
Merkezi Ortak Sınavdan Sonra …
Merkezi sistem ortak sınav da ne?
12 yıllık kesintisiz eğitim 1. bölüm
12 yıllık kesintisiz eğitim 2. bölüm
İptal edilen sorular ve üstlenilen veballer

Zeynep Sertkaya, Hayata Dair Kadınlar Kulübü
Blogum | Facebook sayfam | Twitter sayfam | G+1 sayfam | Maillerim: all_butterflies[at]hotmail[.]com sertkayazeynep[at]gmail[.]com

12 yıllık kesintisiz eğitim sistemi ikinci 4 Yıl : Ortaokul by Hayata Dair .org is licensed under a Creative Commons Attribution-Gayriticari-NoDerivs 3.0 Unported License.
Linkteki çalışma baz alınarak yapılmıştır http://grafiksaati.com/deneme/75.html.
Bu lisansın kapsamı dışındaki izinler http://grafiksaati.com/ adresinde mevcut olabilir.