Nanoteknoloji Türkiye'de ülkemizde yapılan ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk kez Cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce tarafından Türkiye gündemine getirilen bir teknoloji...
1986 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi ODTÜ elektik elektronik mühendisliği
fakültesi’ni başarıyla tamamlayan Türk bili insanlarından Selim Ünlü, Boston
Üniversitesi’nde ODTÜ'de eğitimini aldığı mühendislik bilgilerinden faydalanarak
tıp dünyasına katkı sağlıyor...
Proje hakkında bilgi veren Selim Ünlü “Protein gibi ufak molekülleri görebilmemiz, tek tek sayabilmemiz için onları tek tek işaretlememiz gerekli... Bunun için altın nano parçacıklarını kullanıyoruz... Fakat virüsler gerçekte bizim zaten görebileceğimiz kadar büyük bir nano parçacıktır... Mikroskobik yöntemleriyle virüs gibi ufak parçacıkları doğrudan gözleyemiyoruz... Onun için elektron mikroskobu gibi daha sofistike cihazlar kullanılmamız gerekiyor... Bizim geliştirdiğimiz çok basit bir yöntemle standart bir optik mikroskop ile virüs gibi parçacıkları tek tek görüp sayabiliyoruz... Peki bunun getirisi ne? Bu sayede çok basit bir kartuş sistemi ile bir damla kandan bu sensorun üzerine virüsler bağlandıkça, bunları tek tek görüp saymamız mümkün oluyor... Biz bunu da geliştirdik... Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin desteğiyle 5 yıl boyunca bir proje hazırladık... Projenin amacı şu idi; ebola, marburg gibi kanamalı ateşli hastalıkların hızlı teşhisini sağlamak... Bunlar hızla teşhis edilebilmesi gereken hastalıklar...
Amerika’da bugün öyle bir şüpheyle hastaneye giderseniz muhtemelen size yapılacak olan testleri Afrika’nın bir köyünde hızlı bir şekilde yapmanız mümkün değil... Bu günler alabilir... Oraya bir kamyon dolusu teçhizat göndermeniz gerekebilir... Buna çözüm bulmamız gerekiyordu ve biz de bunu başarıyla projelendirdik...” dedi...
***********************
Selim Ünlü ve ekibinin geliştirdiği bu yöntemin az gelişmiş
ülkelerde kullanılabilecek olması, şimdiden bir çok hayatın kurtulacağının da
habercisi...
”Geliştirdiğimiz yöntem gayet güzel çalışıyor ama ticari olarak çok bir anlamı
yok... Çünkü Amerika’da ebola yok... Afrika’daki ebola krizi de haberlerde konu
olduğu zaman insanların dikkatini çekiyor ” diyen Ünlü, her bir hastalık riski
için ayrı ayrı yapılan pahalı ve zaman isteyen testlerin yerine, birçok
hastalığı aynı anda tespit edebilen ucuz ve güvenilir virüs tanı yöntemleriyle
adından söz ettiriyor...
Sadece bir damla kan
Bir dakika içinde virüs büyüklüklerini ölçebiliyor... Nano sayıdaki parçacıkların
şeklini tespit edebiliyor... Ve tüm bunları bir damla kanda yapabiliyor...
Telekomünikasyonda ışığı elektronik bilgiye çeviren foto dedektörlerde uyguladığı
yeni yöntemle, verilerin çok daha hızlı bir şekilde iletilmesini ve
detektörlerin hassasiyetinin artırılmasını mümkün kılan çalışmalarıyla TÜBİTAK
Özel Ödülü de alan Selim Ünlü, şimdilerde biyolojik algılama, yani bio sensorlar
üzerine çalışıyor... Ve şöyle devam ediyor:
“Şu anda yaptığımız çalışmalar alışılagelmiş yöntemlerin dışına çıkan, gelecek
için, tıbbi tanı için kullanılabilecek yöntemler geliştirdiğimizi düşünüyoruz...
Örnek olarak anlatayım; normalde bir tanı koymak için analog bir ölçüm yani ne
kadar var diye bir ölçüm yaparsınız, biz onu, kaç tane var diye yani dijital
olarak, tek tek sayabileceğiniz bir yöntem geliştirmeye çalışıyoruz... En güzel
benzerliği müzik olarak düşünebiliriz... Müzik eskiden analog olarak kaydedilirdi,
o şekilde saklanıp o şekilde dinleniyordu... Yani eski 45’likler üzerinde o küçük
oyukların, pikap iğnesinin takip ettiği küçük oyukların yüksekliğinin ne kadar
olduğuna bağlı olarak elektrik sinyali üretimi, o da ses sinyaline çevirerek,
dinlediğiniz müziği oluşturuyor... Sonrasında 1980’lerden başlayarak, dijital
müzik olarak kaydedildiği için okuduğunuz cihazın kalitesi önemsiz hale geldi...
Ve herkes iyi müzik dinleyebilir oldu... Yani sadece en iyi pikap sahibi değil,
herkes son derece ucuza en yüksek kalitede müzik dinleyebilecek hale geldi...
Bizim geliştirdiğimiz yöntem de buna benzer bir yöntem...
Çünkü en hassas cihazı kullanmak gerekmeden 1 ile 0’ın arasındaki kararı vermek çok daha kolay.../ Tek tek virüs gibi parçacıkları ya da protein, dna gibi parçacıkları, molekülleri tek tek görüp, sayıp kaç tane sorusuna cevap verebildiğimiz için, hem cihazlar daha uygun fiyatlara yapılabilir hem de en hassas sistemler herkese erişebilir duruma gelecek...”
Selim Ünlü çalışmalarını paylaşırken, herkesin anlayabileceği bir dil kullanmaya
özen göseriyor... Son 32 yılını Amerika’da geçiren bir bilim insanı olarak da
‘hamburger’ benzetmesini kullanıyor...
“Diyelim ki sarılık tanısı, hepatit tanısı koymak istiyorsunuz, hepatitin
olduğunu gösteren ve hangi çeşit olduğunu gösteren bir çok protein molekülü var
kanınızda, bunu yakalayıp, bundan ne kadar var ya da kaç tane var belli bir kan
hacminde diye karar vermeniz lazım, bunu yapmak için de yüzeye bir molekül
koyacaksınız o sizin hedeflediğiniz molekülü yakalayacak ve onu tanıyacak başka
bir molekülle onu işaretleyeceksiniz... Benim bunu anlatma şeklim de; bir
hamburger düşünün, hamburgerin alttaki ekmeğini sensörümüzün üzerine bağlıyoruz...
Asıl görmek istediğimiz ne kadar köfte var kanda, köfte ekmeğe bağlandıktan
sonra ikinci kat ekmeği buna tekrar iliştirip, üzerine de bir zeytin
takıyorsunuz... Ve normal yapılan yöntemlerde kaç tane zeytin olduğunu
göremiyorsunuz ama onun yerine kaç kilo zeytin olduğunu ölçebiliyorsunuz... Biz
yaptığımız optik algılama yöntemlerinde her bir zeytini görüp, kaç tane zeytin
olacağını sayabildiğimiz için ölçümün hassasiyeti de bin kat daha iyi
olabiliyor” diye ekliyor...
Yapılan tüm bu çalışmalar günlük hayatımızda uygulanabilir
yöntemler...
Amerika’da bir süre önce haftalar süren koli basili salgını olduğunu hatırlatan
Ünlü, yürüttüğü projeyle hastalığın yayılmasına neden olan marulların
dağıtımının baştan engellenebileceğini, böylece hem halkın hastalıktan
korunabileceğini, hem de hastalık taşımayan marulların imha edilmesinin önüne
geçilerek, ekonomik kaybın azaltılabileceğine işaret ediyor:
“Amerika’da koli basili salgını oldu ve bütün marullar çöpe atıldı... Çünkü burada
yapılan test yöntemleri iki gün sonra, üç gün sonra cevabını alabildiğiniz
yöntemler ve büyük bir örnekleme içerisinde yapılan yani o marketler
süpermarkette rafa konduğu zaman yapılan test sonuçları geldiğinde hangi marulun
ya da hangi markette satılan marulun hastalık taşıdığını bilemiyorsunuz... O zaman
hepsini çöpe atmanız gerekiyor ve iş işten geçmiş oluyor, insanlar hasta olmuş
oluyor... /Projemizin asıl amacı içme suyu... Bunu test etmek ama aynı şekilde
yiyecekleri de test edebiliriz... Hızlı bir şekilde ve ucuza yapabilirsek o zaman
küçük örneklemelerle, yani her tarladan topladığınız marulu test ederseniz ve o
tarladan toplanan marul süpermarkete gitmez, böylece kimse de hasta olmaz...
Ekonomik olarak da şirketlere büyük yıkım olmaz... Marul fiyatları da 10 katına
çıkmaz...”
Boston Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde görevini
sürdüren Profesör Ünlü, uluslararası öneme sahip birçok ödülün sahibi...
8 adet patenti bulunan Selim Ünlü’nün, 200'nin üzerinde yayınlanmış makalesi,
300'e yakın da konferans bildirisi bulunuyor...
Bu sayfanın hazırlığı ve redaksiyonu: Hayata-Dair...com
Kaynak: https://www.amerikaninsesi.com/a/afrika-nin-en-ucra-koyu-ne-hizli-ve-ucuz-testi-bir-turk-goturecek/4635544.html
grafiksaati...com@gmail.com | gizlilik politikası